30 Eylül 2009 Çarşamba

Siyah beyaz, ölüm yaşam

Takvimler 30 Eylül'ü gösterirken Beşiktaş, Moskova'da CSKA'ya konuk oluyor. James Dean yaşını 24'e sabitlediğinde de 54 yıl önce takvimler başka bir şey söylemiyordu. Asi pozlarını siyah beyaz fimlerden sevdiğimiz Dean, siyah ve beyazına aşık olduğumuzla günün iki gündemi bir şekilde. Ölümün her şey ve aynı zamanda hiçbir şey oluşunu, "siyah beyaz ölüm yaşam" denkleminde kaybetmenin tam da zamanı değil mi ? Kaybetmenin ve kazanmanın anlamına pek değer vermesek de bu gece bir küllerinden doğuşun tam yeri ve tam zamanı.

27 Eylül 2009 Pazar

21'in hikâyesi

Beşiktaşlılar'ın unutulmaz arkadaşları Pascal Nouma'nın yolu tekrar İstanbul'a düşmüş. Ali Aydın'la bir kısa röportaj da yapmış bu arada ve forma numarası tercihinin hep 21 olmasının manâsını açıklamış. 2, Pascal'ın çok sevdiği eşini ve çocuğunu temsil edermiş meğer. 1 de kendisini. Şu anki 21'imiz Serdar Özkan'ın da bu numarayı Pascal seçiyor diye tercih ettiğini duymuştum bir yerlerde. Umarım o da ileride böyle güzel bir anlam yükleyebilir bu iki rakama.

13 Eylül 2009 Pazar

Bazen sevinç, çokça keder

Karşılıksız sevmenin ta en sonuna kadar istismarı sanırım bu gerçekleşenler. İki kupayla biten sezonun akabinde tarihin en kötü başlangıçlarından birini bekliyordu çoğu Beşiktaş'ın çemberinden geçmişler benim gibi, emin olun. O yüzden pek bir kimsede peydah olan şaşkınlıktan eser yok bizlerde. Makus talihe küfür edercesine bir sırıtmadan bile söz edilebilir pekalâ. Hazların gerçekleri örten şeyler olduğunu savunan filozoflar büyük olasılıkla Beşiktaşlı'ydı, ya da hedonistler Boğaz'ın karşı tarafındandı veya semtin yukarı tarafındakilerdi sanki. Yine de sorun yok. Testlerde sorulan zıt anlam sorularında aşkın karşıtını zafer olarak işaretleyenler siyah önlüklü ve beyaz yakalılar halâ ve sınavdan çakmak onları üzmüyor yine. Hafta içi öğleyin oynanan kupa maçlarına okulun duvarlarından atlayarak gidiyorlar halâ. Abileri, uykusuz geceleri ruhun sesini bastıracak şarkılarla geçiriyor ve fonda Jeff Buckley söylüyor;

Oh... That was so real..
I love you, but I'm afraid to love you...

11 Eylül 2009 Cuma

Öyle bir geçer zaman ki #1

Daniel Gabriel Pancu. 100. yılda kazanılan şampiyonluğun en bi başrol oyuncularından. 9 golle Beşiktaş'ın Avrupa kupaları tarihindeki en golcü yabancısı. 17 Nisan 2005'te Kadıköy'de Fenerbahçe'ye karşı kazanılan 4-3'lük efsanevi maçın baş kahramanı ve bilinçaltlarımızın panter kalecisi. 2006'da Beşiktaş'tan ayrıldıktan sonra Bursaspor ve Rapid Bükreş formaları giydi. Şimdi ise Rusya Ligi'nde, Terek Grozny'nin başarısı için ter döküyor. Bu sezon 20. hafta itibarıyle kaydettiği 6 golle alt sıralarda mücadele eden takımının en skoreri. Jübilesini Rapid Bükreş'le Beşiktaş arasındaki bir maçta yapacağına bahse girerim.