26 Eylül 2010 Pazar

Ne demiş ? #8


"Sen daha merdiveni bile görememişken, kaderin çoktan ilk basamağı çıkmıştır." - Martin Luther King

Nostalji #4

3 Haziran 2002 - Yarım asır aradan sonra katıldığımız Dünya Kupası ilk maçında rakibimiz Brezilya. İlhan Mansız, dönemin dünyaca ünlü sol beği Roberto Carlos'u makas hareketiyle çalımlayarak geçiyor. Yanılmıyorsam pozisyonun devamında Brezilyalı oyuncu İlhan'ın elini sıkarak tebrik etmişti.

100'e doğru

Sezon....................Lig..........Kupa..........Avrupa..........Toplam 2005/06...................5............4....................0........................9
2006/07..................11...........7....................2.......................20
2007/08..................10...........2....................4.......................16
2008/09..................11...........7....................1.......................19
2009/10..................12...........1....................1.......................14 2010/11..................5.............0....................2........................7
Genel....................54...........21..................10......................85

NOT: Bobo, 2005/06 sezonunun ikinci devresinde transfer edildiğinden ilgili veriler yarım sezonluktur. 2007/08 sezonunda Süper Kupa finalinde attığı gol, Kupa hanesine yazılmıştır.

Oku, dinle, izle #1

1993 tarihli Brian de Palma yapımı Carlito's Way (Carlito'nun Yolu)'den bir sahne...

Oku: http://acetobalsamico.blogspot.com/2010/08/jose-mourinho-roportaj.html
Dinle: Damien Rice - Volcano (cover)
İzle: Carlito's Way

25 Eylül 2010 Cumartesi

Bobo - Ernst A.Ş.

Beşiktaş, Fabian Ernst'in iki Gutivari asistini çerçeveye gönderen Bobo'yla Antalyaspor'u 2-1 yenerken not defterimize takılanlar şunlardı;


- Beşiktaş, 2010/11 sezonunda oynadığı 13 maçta 10. galibiyetini aldı.
- Bobo, siyah beyazlı formayla bu sezonki 7., toplamda ise 85. golünü kaydetti. Brezilyalı forvet, Beşiktaş tarihinin en golcü yabancısı olma özelliğini koruyor.
- Beşiktaş oynadığı son 3 maçın da son 5 dakikasında gol buldu [CSKA Sofya/Ernst ('90), Fenerbahçe/Guti ('86), Antalya/Bobo ('90)].
- Beşiktaş, Antalyaspor'la yaptığı son 15 lig maçında yenilgi almadı.
- Bobo, Antalyaspor'a karşı 11. resmi golünü attı.
- Bobo bu sezon üçüncü kez bir karşılaşmada 2 gol birden attı.
- İbrahim Üzülmez, siyah beyazlı formayla 392. kez sahadaydı.

Endüstriyelleştiremediklerimizden miydiniz ?

3,5 milyon lira yıllık bir bedele BJK İnönü Stadyumu'nun isim hakları Fiyapı'ya verildi. Önümüzdeki sezon için de 3 milyon dolarlık bir ön anlaşma mevcut.

24 Eylül 2010 Cuma

Quaresma

17.09.2010 - Quaresma, Kadıköy'de tribünlere Beşiktaş armasını gösteriyor. Bunu son yapan, 4-3'lük unutulmaz derbide kafa ile ikinci golümüzü atmasının ardından John Carew'di.


Ricardo Quaresma ile ilgili transfer söylentileri ayyuka çıktığı sıralarda endişelerim yok değildi. Barcelona, Inter gibi dev kulüplere gitmiş ama performans verememiş, çok yetenekli ve 22-23 yaşlarını çoktan geride bırakmış (yani artık hata yapamacağı döneme girmiş) bu adamın İstanbul'a ve ligimize adapte olabileceğinden, buraları, Beşiktaş'ı, taraftarın ateşli karakterini sevip, anlayıp önemseyeceğinden şüpheliydim. Bu düşüncelerimi de 4 ay evvel şu yazıda belirtmiştim;

http://altankocak.blogspot.com/2010/05/quaresma-meselesi.html

Bugün -çok şükür- görüyorum ki, ben haksız çıktım. Ricardo sanki yıllardır bizimleymiş gibi. Evet, belki bizi tek başına şampiyon yapamayacak ama kesinlikle aldığı parayı hak eden, elinden gelenin en iyisini yapmak için bazen kendini bile aşan (Bkz: CSKA maçında 60 metre geri koşup çaldığı top), taraftarın ne istediğini, onu ne kadar sevdiğini fark eden ve bunun karşılığını vermek için dürüstçe çalışan dünyaca ünlü bir futbolcu kazanmış olmak bile bu sezonu şimdiden karlı kapatacağımızın göstergesi.

Medya arkası #3

Bir bahis programı ve tarafsızlık prensibinin çiğnenişi;

http://www.izlesene.com/video/spor-ntv-spor-1-0-2-rengini-belli-etti/2606891

18 Eylül 2010 Cumartesi

Bir Boğaz derbisi: Fenerbahçe - Beşiktaş

İstanbul'un iki eski semti Beşiktaş ve Kadıköy'ü ayıran Boğaz, bu hafta sonu bir derbiye daha ev sahipliği yapacak. Fenerbahçe ve Beşiktaş, tarihlerinde 327. kez bir araya geliyor.

Bu 84 yıllık rekabette Anadolu yakası 122 kez gülerken, Köyiçi 120 kez zafere uzandı. Galibiyet sayılarındaki denge, geçen sezonki lig maçlarına da yansımış, taraflar kendi evlerinde 3-0 (Beşiktaş) ve 1-0 (Fenerbahçe) ile kazanmışlardı.

Şimdilerde, sarı lacivertliler sıkıntı günler geçiriyor olsa da, herkes bilir ki büyük takımların buhranlardan kurtulmak için en kestirme yollarıdır derbiler. Bu, siyah beyazlıların en dikkat etmesi gereken konu. Sezona fırtına gibi başlayarak oynadığı 11 resmi maçın 9'unu kazanan Beşiktaş içinse, bu 90 dakika ilk kez kendi ayarında bir rakiple girişecekleri sınav olma gibi bir önem taşıyor. Bu deplasmandan alınacak avantajlı bir skor, İstanbul'un Avrupa yakasını çok rahatlatacak, karşı yakada ise -kuvvetle muhtemel ki- büyük kırılmalara yol açacak.

Bakalım bu pazar akşamı Boğaz sakinlerinden hangileri sevinecek ?

17 Eylül 2010 Cuma

Beşiktaş - CSKA Sofya: İlklerin ve enlerin maçı


- Beşiktaş, Avrupa kupalarındaki 50. galibiyetine uzandı.

- Fabian Ernst, siyah beyazlı formayla Avrupa'da ve bu sezonki ilk golünü kaydetti.

- 2010/11 sezonu Avrupa kupalarında en çok maç kazanılan sezon olarak tarihe geçti. (6 galibiyet)

- 2010/11 sezonu Avrupa kupalarında en çok gol atılan sezon olarak tarihe geçti. (18 gol)

- Avrupa kupalarındaki en uzun yenilmezlik serisi yakalandı. (7 maç)

- Avrupa kupalarındaki en uzun galibiyet serisi yakalandı. (4 maç)

- Beşiktaş, son 4 Avrupa kupası maçının tamamını kazanırken rakip ağları 10 kez havalandırdı, kalesinde gol görmedi.

- Beşiktaş bu sezon oynadığı 11 resmi maçın 9'unu kazandı.

12 Eylül 2010 Pazar

Beşiktaş - Ankaragücü maç notları



- Beşiktaş, üst üste üçüncü; bu sezon toplamda ise dördüncü kez 4 gol birden atarak kazandı.

- Beşiktaş, bu sezon oynadığı 10'uncu resmi maçta 8'inci galibiyetini aldı.

- Siyah beyazlılar, Ankaragücü ile oynadığı son 17 lig maçında 15 galibiyet, 2 beraberlik aldı.

- Bobo Beşiktaş forması ile 83., Nobre ise 45. golünü attı.

- Beşiktaş, İnönü'de Ankaragücü ile yaptığı son 9 resmi maçın tamamını kazandı.

- Bobo, bu sezon toplam 5 gole ulaşarak takımın en golcü oyuncusu oldu.

- İbrahim Toraman bu sezonki ilk golünü kaydetti.

10 Eylül 2010 Cuma

Gelenek bozulmasın


Ankaragücü maçları, istatistiksel olarak ligdeki en başarılı maçlarımız. Özellikle son 10 senede içeride, dışarıda süpürdüğümüz Başkent temsilcisini, yarın İnönü'den yine eli boş yollayarak CSKA Sofya ve Fenerbahçe maçları öncesi moral depolamalıyız.

Son 16 lig maçında 14 galibiyetimiz ve 2 beraberliğimiz olan Ankaragücü karşısında tek handikap Quaresma'nın büyük olasılıkla oynayamayacak olması.

İşte iki takım arasında son 8 sezonda oynanan lig maçları;

2009/10
İnönü 1 - 0
Ankara 0 - 0

2008/09
İnönü 1 - 0
Ankara 3 - 1

2007/08
İnönü 3 - 1
Ankara 2 - 0

2006/07
İnönü 2 - 1
Ankara 1 - 0

2005/06
İnönü 4 - 2
Ankara 3 - 2

2004/05
Ankara 4 - 1
İnönü 4 - 1

2003/04
İnönü 3 - 0
Ankara 1 - 1

2002/03
Ankara 1 - 0
İnönü 1 - 0

9 Eylül 2010 Perşembe

İtina ile rövanş alınır


EuroBasket 2009, Polonya
-------------------------------------------
16.09.2009...Slovenya.......67 - 69
18.09.2009...Yunanistan....74 - 76
19.09.2009...Fransa..........68 - 80
20.09.2009...Rusya...........66 - 89


Dünya Şamp. 2010, Türkiye
---------------------------------------------
29.08.2010...Rusya...........65 - 56
31.08.2010...Yunanistan....76 - 65
05.09.2010...Fransa..........95 - 77
08.09.2010...Slovenya.......95 - 68

8 Eylül 2010 Çarşamba

Alemin gözü yaşlı, Jimmy de Beşiktaşlı

Büyük spor organizasyonlarında sahaya bir Road Runner edası ile dalıp kah Figo'ya Barça forması fırlatan, kah Dünya Kupası heykelciğine Katalan şapkası giydiren Jimmy Jump lakaplı çılgın futbolsever, Radikal'e verdiği röportajda Beşiktaş hayranlığını dile getirdi.

Yunanistan'a gidip bir Larissa maçında Figo'ya yaptığını malum şahsa yaparsa kapalı kombinesi benden :)

http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalEklerDetay&ArticleID=1017300&Date=07.09.2010&CategoryID=41

Euro 2012 elemeleri raporu


Türkiye, Belçika'yı Hamit, Semih ve Arda'nın golleriyle nihayet 3-2 geçerek ikide iki yaptı. İsmail Köybaşı ve Mehmet Aurelio 90 dakika sahada kaldı. Sıradaki Almanya deplasmanında alınacak bir beraberlik, grup liderliği için avantajı cebimize koyacak. (A Grubu)

Quaresma'nın 84 dakika forma giydiği maçta Portekiz, Norveç deplasmanında 1-0 kaybederek, Rum Kesimi beraberliğinin ardından girdiği şoku derinleştirdi. Şimdi, gruptan çıkmak için uzun bir galibiyet serisi yakalamalılar. John Carew de karşılaşmada 38 dakika görev yaptı. (H Grubu)

Fenerbahçeli Miroslav Stoch'un golüyle Slovakya, Rusya deplasmanından zaferle dönerken, Filip Holosko 13 numaralı formasıyla 90 dakika boyunca sahadaydı. Eski Beşiktaşlı Miroslav Karhan, 73. dakikada yerini hafta sonuki rakibimiz Ankaragücü'nün oyuncusu Sapara'ya bırakırken, başkent temsilcisinin bir diğer oyuncusu Vittek yedek kulübesinde bekledi. (B Grubu)

Gecenin sürprizlerinden biri Litvanya'dan geldi. Çek Cumhuriyeti'ni, üstelik deplasmanda 1-0 yenen Baltık temsilcisine karşı Galatasaraylı Milan Baros 90 dakika sahada kaldı. (I Grubu)

Hırvatlar, Yunanlar'la kendi evlerinde golsüz berabere kalırken Vedran Runje 90 dakika kalede, Gordon Schildenfeld ise aynı süre boyunca yedek kulübesindeydi. Adam bizden gittikten sonra açıldı mı ne ? (F Grubu)

5 Eylül 2010 Pazar

Doğu Avrupa duy sesimizi !

2012 Avrupa Futbol Şampiyonası elemelerine, Kazakistan deplasmanında Arda, Hamit ve Nihat'ın golleriyle alınan 3-0'lık galibiyetle iyi bir giriş yaptı A Milli Futbol Takımımız. Guus Hiddink yönetimindeki milliler Salı günü ilk ciddi sınavlarını Kadıköy'de Belçika karşısında verecekler.

Dokuz eleme grubunun liderlerinin yanı sıra en iyi ikinci de direk olarak Euro 2012 bileti kazanıyor. Kalan sekiz grup ikincisi takımdan dört tanesi, UEFA ulusal takım sıralamasındaki pozisyonlarına göre seribaşı olacak ve diğer dört takımla eşleşerek play-off oynayacak. Ev sahipleri Ukrayna ve Polonya'nın da otomatik katılımı ile takım sayısı 16'ya tamamlanacak.

Son yıllardaki pek parlak olmayan performansımızdan dolayı, ikinci olursak seribaşı olabilir miyiz, şüpheliyim. Bu nedenle grup birinciliğini, en azından da en iyi ikinciliği hedeflememiz gerekir. Bu da ancak Almanya haricinde tüm rakipleri süpürmemizle mümkün, zira Almanlar'ın sürpriz puan kaybı yaşayacaklarını hiç tahmin etmiyorum, ki bunu ilk maçlarında Belçika deplasmanından aldıkları 3 puanla bir kez daha hatırlattılar.

Şimdi, grubun favorilerine en büyük tehlikeleri yaşatacağı tahmin edilen Belçika'yı ağırlıyoruz. İlk maçlarını kendi evlerinde kaybetmeleri, onların bu maçtan puan almalarını zorunlu kılıyor. Bu nedenle katı bir defansif anlayışla oynayacaklarını tahmin ediyorum. Hazard, Fellaini, Dembele gibi oyuncularıyla, potansiyelli genç bir kadroya sahip konuk ekibin kısa bir süre sonra Avrupa futbolunda adından söz ettireceğini kestirmek güç değil. Hatırlatmak gerekirse, 2010 Dünya Kupası eleme gruplarında da karşılaştığımız Benelüks temsilcisini iki maçta da yenememiştik (İstanbul 1-1, Belçika 0-2).

Unutmamakta fayda var, grubun önümüzdeki ay oynanacak üçüncü ve dördüncü hafta maçları için önce Almanya'ya gidiyoruz, ardından Azerbaycan'ı ağırlıyoruz. Almanya deplasmanına 6 puanla gitmek bize oradan bir puan çıkarma ve grup finalini 2011 Ekimi'ne, Türkiye - Almanya karşılaşmasına bırakabilme şansı tanır.

Kısacası 7 Eylül akşamında oynanacak 90 dakika her ne kadar yolun çok başında görünse de, bence bizim açımızdan elemelerin en kritik sınavı. Futbolcularımızın ligde görülen genel anlamdaki formsuzluğunun milli takıma yansımaması tek temennimiz.

4 Eylül 2010 Cumartesi

1999'dan 2010'a



Eurobasket 1999. Ufuk Sarıcalı, Hüseyin Beşok'lu, çok genç bir Kerem Tunçeri'li kadromuzla Hırvatlar'ı, Almanlar'ı, Çekler'i yenerek çeyrek finale kadar yükselmişti A Milli Basketbol takımımız. Henüz 12 Dev Adam diye bir lakapları yoktu bu gençlerin, ama bugünkülerden çok daha sevmiştim ben onları nedense. Çeyrek finalde ev sahibi Fransa'ya, son topa kalan bir maçta, yanlış hatırlamıyorsam İbrahim Kutluay'ın bencil bir şut tercihi nedeniyle 66 - 63 kaybetmiştik. Erman Kunter yönetimindeki o yürekli gençlerin yerinde bugün yeller esse de büyük ölçüde, yarın akşamın 11 yıl öncesinin büyük burukluğunu hafifletmesini istiyorum. Bu kez ev sahibi biziz hem de. Bir not daha eklemeden geçmeyelim. Kaderin ne cilvesidir ki, 1999'un şampiyonu İtalya'nın o zamanki koçu Tanjevic şimdi Türkiye'nin başarısı için çalışıyor, o dönem genç kadromuzu başarıyla yöneten Kunter bu sene Fransa'da çalıştırdığı Cholet Basket'le şampiyonluğa ulaştı.

Bu gece hepimiz İspanyoluz



Sporun çirkin yüzü Yunan Basketbol Takımı, bu gece 21:00'de çeyrek finale yükselebilmek için İspanya karşısına çıkıyor. Yollarını ABD ile kesiştirmemek için Rusya maçında bir utanca imza atan Yunanlar için Türkiye 2010 macerası umarım bu maçla sonlanır.

Nostalji #3

Yakın tarihten bir yaprak; 2005'in yazı, Beşiktaş kadrosu.

O gün bu resme girenlerden yalnızca 3'ü halen kulüpte; İbrahim Toraman, İbrahim Üzülmez ve bugün saha kenarından da olsa Tayfur Havutçu.

Resimde kimler yok ki; Cordoba, Emre Aşık, Çağdaş Atan, Kürşat Aydın, Veysel Cihan, Youla, Kleberson, Ali Güneş, Sergen Yalçın, Ailton...

5 yılda geçirilen bu evrimin pozitif yönde olup olmadığı ise sanırım ortada.

3 Eylül 2010 Cuma

Rakamlarla Fatih Tekke

Transfer sezonunu son gününde Beşiktaş'ın kadrosuna dahil ederek uzun forvet arayışlarını noktaladığı 33'lük Fatih Tekke'nin son 5 yıldaki gol ve transfer karnesi:

2005/06: 31 gol ( 26 gol Trabzonspor, 5 gol Zenit)
2007:
5 gol (Zenit)
2008: 9 gol (Zenit)
2009: 10 gol (Zenit)
2010: - (Rubin Kazan)

07.2006: Trabzonspor --> Zenit (7.500.000 €)
01.2010: Zenit --> Rubin Kazan (2.000.000 €)
09.2010: Rubin Kazan --> Beşiktaş (750.000 €)

2 Eylül 2010 Perşembe

Medya arkası #2


Türk spor medyası, yine geleceğe ışık tutmuş. Sanırım yoruma gerek yok ...