Uzun süredir varsa Beşiktaş gündeminde varsa Quaresma, yoksa Quaresma...
Açıkçası bu konuya girmeyi hiç istemezdim ama bazı taraftarlarımızın bir futbolcu uğruna neredeyse intihar edecek hale gelmesi beni fazlası ile şaşırttı. Hem de kulübün 600 milyon liraya yakın borcu ve tonla problemi varken!
Öncelikle sürecin başına dönelim. Ricardo Quaresma takıma kazandırıldığında en çok sevinenlerden biriydim. Dünyaca ünlü ve gerçekten çok yetenekli bir yıldızın daha 27'sinde istanbul'a gelmesi kulüp açısından çok sevindiriciydi. Zira çifte kupalı 2009 şampiyonluğundan sonraki sezon başarısızlıklarla dolu bir şekilde geçmiş ve taraftarın beklentisi bir silkinmeyi tetikleyecek ve rakiplerle fark yaratacak yeni bir kadro oluşturulması yönünde şekillenmişti. Transferin 7.3 milyon avro gibi, bu kalibredeki bir oyuncu için makul sayılacak bir bonservis ücreti ile gerçekleşiyor oluşu da işin kremasıydı.
Her şey güzel. Peki sonra ne oldu ?
Takımın başarısızlığını tabii ki Quaresma'ya bağlamayacağım. Benim dikkat ettiğim şudur: Beşiktaş formasını giyen bir sporcunun Beşiktaş kulübüne, taraftarlara saygısı. Yani maç öncesi olmamak kaydı ile bence barlarda sabahlaması bile kabul edilebilir. Çıkıp topunu oynadıktan, takıma katkısını sağladıktan sonra kendi yaşamını nasıl idare ettiği bizim işimiz değildir.
Ama üzülerek belirtiyorum ki Ricardo Quaresma özelinde konu bundan çok daha sancılı. Zira Quaresma açık bir şekilde Beşiktaş kulübünü, camiasını küçümsüyor. Geçen sezon ligin 24. haftasında İnönü'de Mersin İ.Y.'ye 1-0 mağlup olurken bilerek ve isteyerek gördüğü kırmızı kart, sonraki hafta Fenerbahçe deplasmanında "Mersin maçında beni yedek başlatırsanız, ben de Fener maçında oynamam" diye bağırmaktı ve benim gibi bir çok Beşiktaşlı için o gece "kendisini bitmişti". Kimse kusura bakmasın. Böyle bir futbolcunun Beşiktaş'ta yeri yoktur. Nokta. Bunu tartışmak 110 yıllık Beşiktaş kulübüne hakarettir, Baba Hakkılar'a, Şeref Beyler'e zuldür.
Quaresma'nın bu tavır ve algılamasına neden olan yönetim, medya, taraftar kaynaklı faktörler sıralanarak kendisine sahip çıkılması tek kelime ile saçmalıktır. Yılda 10 milyon liraya yakın garanti para kazanan profesyonel bir sporcu, böyle bir şey yapamaz. "Hayır, yapabilir, affedilmelidir" diyenler Beşiktaş'ın büyüklüğünden haberdar değildirler. Tekrar nokta.
Burası Beşiktaş. Bir Quaresma gider, iki yüz yirmi bir Quaresma gelir. Sonra onlar da gider, bin yüz bir tanesi gelir. Bu, böyle olmuştur, böyle olacaktır. Kimse ne olduğu belirsiz menajerine güvenerek Beşiktaş'a aklınca "ders veremez". Quaresma ve Mendes: Siz kimsiniz yahu ? Kimsiniz ?
Aslolan Beşiktaş'tır.
Beşiktaş ya ruhumuzdadır, ya da hiçbir yerde.
3 yorum:
Quaresma'nın gelmesi hataydı. Geçen 8 yılda çok çok az doğru yapıldı zaten.
Quaresma'nin menajeri Mendes degil mi?
haklısın ve teşekkürler, düzeltildi.
Yorum Gönder